Köz’ün arkasında duran komünistler olarak 15-16 Haziran’ın yıldönümünde DİSK tarafından çağrısı yapılan Yoğurtçu, Parkı’ndaki anma etkinliğine katıldık. Etkinliğe “15-16 Haziran Ayaklanmasının Çağrısı Devrim, Eksiği Devrimci Parti”, “Demokrasi AKP-CHP Pazarlığıyla Değil, 15-16 Haziran’ın Ayaklanma Yoluyla Gelecek” ve “15-16 Haziran’ın Yolundan Hükümeti Kitlesel Bağımsız Eylemlerle Süpürelim” dövizlerimizle katıldık. Etkinliğe bizim haricimizde TÖP ve TİP de flamalarıyla katılmıştı.

Etkinlikte 15-16 Haziran’a ilişkin kimi anekdotlar aktarılsa da esas gündemi Ekrem İmamoğlu ve diğer CHP’li belediye başkanlarına karşı hükümetin başlattığı tutuklama dalgası oluşturdu. Nitekim DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun konuşmasının en çarpıcı kısmı da “Seçme ve seçilme hakkı son kalemizdir, kırmızı çizgimizdir. Demokrasi işçinin ekmeğidir. Kimse kendini çok güçlü sanmasın. Halktan büyük bir güç yoktur. 15-16 Haziran 1970 bu gerçeği herkesin gördüğü tarihi dersler içermektedir. Türkiye işçi sınıfı bu adaletsiz düzeni kendi elleriyle değiştirebilir” ifadeleri oluşturdu.

Çerkezoğlu’nun ortaya koyduğu tarihi ders, komünistler için de önem arz etmekte. Ancak ilk aşamada şunu belirtmek gerekir: Burjuvazi her ne kadar kendi içerisindeki çekişmelerde işçi sınıfını yanına alarak kendi safında seferber etmek istese de 15-16 Haziran bu neviden bir ayaklanma değildi. Sözgelimi, Çerkezoğlu’nun ders olarak hükümeti gösterdiği ayaklanma, gerçekleştiği dönemde Adalet Partisi tarafından CHP’ye uygulanan baskılar sebebiyle CHP’nin ön ayak olduğu değil, aksine CHP’nin de önünde durmaya çalıştığı, işçi sınıfının bağımsız talepleriyle ortaya çıkan bir ayaklanmaydı. Öte taraftan, bir devrimci partinin yokluğunda gerçekleşen ayaklanma her ne kadar bağımsız taleplerle ortaya çıkmışsa da sona ermesinin ardından ortaya çıkardığı dinamizm nihayetinde CHP tarafından soğurulup kendi burjuva gündeminde eritildi. Bu sebeple bugün hükümetin gerilediği ve yeni 15-16 Haziranlar’ın daha da mümkün olduğu koşullarda emekçilerin bağımsız hattını örgütlemek ve bundan daha da acil olarak bu hattı muhafaza edecek ve neticede burjuvazinin himayesi altına girmekten koruyacak devrimci partiyi inşa etmek bu topraklardaki devrimcilerin asli görevini teşkil ediyor.

Demokrasi AKP-CHP Pazarlığıyla Değil, 15-16 Haziran’ın Ayaklanma Yoluyla Gelecek!

Anadolu Yakasından Komünistler