Serkan Onur Yılmaz’ın, tutsak arkadaşlarının kuyu tipi hapishanelerden sevk edilmesi talebiyle sürdürdüğü ölüm orucu 330. gününü geride bıraktı. Serkan Onur Yılmaz’ın taleplerinin kabul edilmesi için TAYAD’lı Aileler tarafından başlatılan oturma eylemi de bir ayı aşkın süredir Kurtuluş Parkı’nda devam ediyor.
Oturma eylemi başladığı günden bu yana tekil yahut toplu biçimde sol akımlar ve demokratik kitle örgütleri tarafından dayanışma ziyaretleri gerçekleştirilen oturma eylemini, biz de nöbetin 28. gününde ziyaret ettik. Ziyaretimizden dört gün önce, 24 Eylül günü, Serkan Onur Yılmaz zorla müdahale için hastaneye kaçırılmıştı. TAYAD’lı Aileler aynı zamanda Bolu’daki hastane önünde de nöbetteydi.
TAYAD’lı Aileler’in öğle saatlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamasına destek verdik. Zindanlarda direnen tutsakların mücadelesini dışarıda büyütmek üzere bir araya gelmek gerektiğini konuştuk. Ekrem İmamoğlu’nun merkezinde olduğu bir siyasi tutsak meselesi Türkiye’nin gündemindeyken, bu gündeme Serkan Onut Yılmaz gibi emekçilerin safında mücadele yürüten siyasi tutsakların sesini duyurmak üzere müdahale etmek gerektiğini belirttik. İçeride sınırlı imkanlarla direniş gösteren tutsaklar bir yanda dururken, dışarıda bu mücadeleyi çok daha fazla araçla yürütme imkanı olan bizlerin bu sorumluluğu yerine getiremediğimizi, bunun için harekete geçmek zorunda olduğumuzu konuştuk.
Oturma eylemini ziyaretimizi takip eden sabah, TAYAD’lı Aileler’e İstanbul ve Ankara’da gözaltı operasyonu düzenlendi. İstanbul’da gözaltına alınan 8 kişi tutuklandı. Oturma eyleminde konuştuğumuz eylem birliği ihtiyacı, siyasi tutsakların sayısı her geçen gün artarken daha da yakıcılaşıyor. Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediye bürokratlarının tutsaklıkları pazarlık konusu olarak gündemdeyken, siyasi tutsakların bu kesimler ile sınırlı olmadığını, tutsaklarımızın özgürlüğünü pazarlık değil mücadele konusu yaparak göstermek devrimcilerin sorumluluğudur.
İçeride Dışarıda Hücreleri Parçala!
Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük!
Ankara’dan Komünistler
